Mark Zuckerberg'in gri tshirtleri ve düşündürdükleri

32 yaşında, 46 Milyar $'ı aşkın servete sahip. 1.5 milyar kullanıcı ile dünyanın en tanınmış sosyal ağının yaratıcısı ama her gün aynı tshirtü giyiyor dersem, kim olduğunu pek çok kişi anlamıştır sanırım.
 Mark Zuckerberg son günlerde Facebook'a koyduğu bu fotoğrafı ile konuşuluyor.
Bebeklerinin doğumu ardından 2 ay izin almış, işe dönüşünün ilk günü gardrobunun fotoğrafını çekip bir de manidar not düşmüş "Kararsız hissediyorum, ne giyeceğimi bilemiyorum??" Dolapta görüldüğü üzere hepsi birbirinin aynı açık gri tshirtler ve koyu gri kapşonlu ceketler..İtiraf ediyorum doğum tarihini gün ve ay olarak gördükten sonra olaya bakış açım Astroloji çerçevesinden oldu dedim ki adam Boğa burcu  ..Benim eşim gibi ve bana durum doğal da geldi bir yandan..böyle bir  gardrobu yok eşşimin ama iş kıyafetleri haricinde en çok yer tutan giysiler  arasında düz siyah tshirt var. Gösterişten ziyade renk uyumu, kalite ve pratikliğe önem veriyor, kafayı kıyafete pek yormaz  Mark gibi. İş hayatında da malum sadece eşim değil, kurumsal iş hayatı içindeki  çoğu erkek gibi beyaz gömlek, açık mavi gömlek biraz daha açık mavi gömlek ve türevleri ile pantalon ve ceketten ibaret yani ben çok şaşıramadım. Yani ilk etapta şaşırdım tabi insan 10 tane gri tshirt, 10 tane kapşonlu  üst  alıp döndüre döndüre forma gibi giyer mi yani diye..Ama tabi Mark Zuckerberg'in giyim "şablonu"nun bir sebebi var. Diyor ki benim bu gün ne giyeceğim diye düşünmek yerine daha önemli işlerim, vereceğim daha önemli kararlar var diyor. Sade ve pratik yaşıyor. Milyarder gibi değil, sıradan bir insan gibi işinde gücünde yaşıyor. Milyar dolarlarını ne mi yapıyor, eşinin öncülüğündeki yardım kuruluşlarına ciddi bağışlar yapıyor. 

Peki ben ve diğer pek çok fani ne düşünmüş bu dolabı görünce dersiniz. 
Pek çok kişi kendini sorgular olmuş, minimalist akımlar, sadeliğe övgüler bir yanda omzumuzun bir yanından bize göz kırpıyor alma diyor, alma ihtiyacın yoksa alma. Ama ya diğer omzun tepesinden gelen flaş bannerlar, yanıp sönen lambalar al diyen, tüket diyen..İndirimi kaçırma diyen içses, mutlaka bu ayakkabıyı istiyorum, sahip olmalıyım dürtüsü.. Kimisi bu dürtüyü hiç susturamıyor ve maalesef aşırı tüketiyor. Deli gibi tüketen, harcayanların arasında kıt kanaat geçineni de var hak ettim diyor. çok çalıştım hak ettim ben bunu mutlaka almalıyım. Mutlaka kahvem starbuckstan olmalı. Medya da körüklüyor bu durumu, instagramda chanel çantasını sağdan gösterip, bi yandan lattesini içen abla, BMW araba anahtarlığını da mutlaka kareye sığdırıyor. Kimi belki rahatça her istediğine kavuşuyor, kimi ise borçla harçla kredi ile 500 taksitle son model cep telefonu alıyor. Sorun var biraz sanki bu durumda.. Telefon için, çanta için aylarca borç ödenir mi?
Hepimizin insani zaafları var ama tüketirken hep altında yumurta olan fren pedalını hatırlamalı, sözünü ettiğim cimrilik değil, aşırıya kaçmamalı. Radyodan gelen "bayram kredisi" cingılı ardından hemen mesaj atmadan düşünmekte fayda var. Bayram kredisi nedir yahu?? Anı yaşa şimdi harca, tüket sonra öde derken çark bozulup şimdi öde, şimdi öde ..sonra da yaşayabilirsen yaşaya dönmemeli.

Mark Zuckerberg'in gardrobunun düşündürklerine devam...Merak ettim acaba karısının gardrobu nasıl? Tamam çok harcamak, lredi kartı borçları arasında boğulmamak için akıllı harcama yapmalı ama kabul edin bir kadın da her gün gri tshirt kapşon giyemez yahu, hadi o giydi beğenilir mi?? Var mı böyle bir tarzı olan ben bilmiyorum. Biraz düşündüm de aklıma pek çok annenin tanıdığı, bazılarının ise adını ilk kez duyduğu isim geldi. " Oyuncu Anne!" Nermin Çarkacı olabilir bak kadınlar arasında sadeliği ile ekol olabilir. 3 çocuklu, iş sahibi, kitap yazarı ve facebook'ta bol bol paylaşım yapmaya vakit bulan aslında en çok çocuklarına zaman ayıran, çocukların bu çağlarını kaçırmak istemiyorum deyip her güne vakit ayıran harikulade farklı anne . O da benzer sevepten saçlarını kısacık kestirmişti, tabi ki tırnaklar da kısa ojesiz. Pek çok fotoğrafta görebileceğiniz inci kolyesini de değiştirmiyor. Düşünce aynı, saçlarıma, bakımıma, kıyafetlerime harcayacağım zaman, çocuklarıma ayırdığım zamandan çalıyordu. Ben de kendime ayırdığım özel zamanı minimuma indirdim diyor.Tabi ki o annenin yüzü müsait yakışmış vs belki yakışmasa da yapardı o ayrı bir konu ancak kadınlar açısından süs püs konuları biraz daha farklı irdelenmeli. Erkeklerin pratikliğini kendimize uyarlamak isterken birşeylerden de olmamak lazım. Sadece kıyafete zaman gitmiyor ki diyip Frida Kahlo gibi dolaşsa kadınlar? Olmaz işte :) İki cins farklı birbirinden, ne yaparsak yapalım. En beğenilen (tabi ki Kardashian tartışılır..Örnek olarak aklıma o geldi :)) kadınlara bakın bir. Sade ve pratikler mi? Hayır 

Öyle bir sektör ve endüstri var ki..Pek çok kadın için bu acı veren stilettolar olmazsa olmaz gibi. 
Peki zaman demişken sadeece  "tarz" olmak için kafa patlatan kişilerin olduğu şu yarışma programı da geldi mi aklınıza. Oradaki jüriler filan geldi mi aklınıza? Tam zamanlı saçmalık ile güzel bir gelir elde etmek mümkün. 

Bir tarafta pratiklik, tüketimde denge derken bunu mutlaka görmelisiniz :) Kahve içmek istediğinizde karton bardağı swarovski taşlarla süsleyip yanınızda gezdirip havanıza hava katmak ister misiniz? :) Bknz herşey insanlar için 



Dejenere hayatlar, abartılı şaşalı stiller, gösteriş düşkünü kişiler genelde eğlence sektöründe, günlük hayatla, gerçek yaşamla hiç ilgisi yok desek de bir şekilde sıradan hayatlara sızıyorlar.. Bu sızıntılara karşı iyi bir yalıtım gerekiyor :) 
Yaşam boyu :)

Yorumlar

  1. Harika bir yazi ! Tebrikler :)

    YanıtlaSil
  2. Çok teşekkürler görüşünüz ve yorumunuzu paylaştığınız için . Okuyucularımın da fikir ve düşüncelerini çok merak ediyorum. Ne kadar interaktif o kadar iyi :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mantra Nedir? Ne İşe Yarar?

Bilmem Kaç Adımda Tuvalet Eğitimi...Bez Bırakma Denemeleri ve "Mutlu Son" :)

Evde Sağlıklı Çikolata Yapımı