Mutlu Olmak İçin "Bırakmamız" Gereken 7 Alışkanlık..

Arka plandaki muhteşem çini Günnur Seven'e ait, el emeği göz nuru bu eser beni baktıkça mutlu ediyor. 

Mutluluk nedir öncelikle?  Çiçekten çiçeğe konan bir kelebek? Kaf Dağı'nda saklı bir cevher? Denizde karabatak gibi bir görünüp kaybolan bir su kuşu mu? Ya da biz yakalamaya çalıştıkça bizden uzaklaşan ufuk çizgisi mi? Ev mi araba mı?

Mutlu olduğunuz anları düşünün, kişisel zaferlerimiz, duygusal tatminlerimiz, başarı ve gurur hikayelerimizdir çoğu zaman.

TDK çok yukarılara koymuş "mutluluk" kavramını erişilmesi baya da zor gibi. Ya da kısa süreli bir mutlu olma hali...Diyor ki sözlükte;

1. 1.

   bütün özlemlere, bütün isteklere eksiksiz bir biçimde ve sürekli olarak erişilmekten duyulan kıvanç durumu.
2. 2.

   bir isteği, özlemi yerine geldiğinde duyumsanan sevinç.

Bütün isteklere, eksiksiz ve sürekli bir biçimde erişmekten bahsediyor .Cemal Süreya da bu sebepten dayanıksız bulmuş olmalı, sabun köpüğü gibi kayıp gidiyor, özlemler, istekler koşullar çabuk değişiyor  çünkü.. Ve mutlak surette hedefe ulaşmayı kast etmiş, mutluluk sonuç değil, bir süreçtir diyenlere inat. Doğru biraz da istediğimiz ne ise onu elde edince mutlu oluruz daha çok. O olana kadar endişeli ve gerginizdir çoğu zaman. Mutluluk tanımında hem fikir olduk gibi.

Bir de nedensiz mutluluk var, ama o da tam anlamıyla nedensiz sayılmaz aslında. 

O bir bakış açısı, felsefe belkide. Nedensiz mutlu olabilirsen eğer, mutluluğun hedeflere bağlı koşullara endeksli olmaktan çıkar. Belki de gerçek mutluluktur. Mutlu olmak için sebep arayarak, şükrederek mutlu olmak. Nefes aldığın sağlıklı olduğun, ya da sağlığına kavuşacağını bildiğin, umut ettiğin için. 

Mutlu insanlara bakın, her zaman çok güzel, kusursuz hayatlar yaşayan, bir eli yağda bir eli balda herşeye sahip kişiler mi? Yoksa bir lokma bir hırka misali sıradan belki de dışarıdan monoton gözüken hayatlarında ufak şeylerle de mutlu olanlar mı ?

Dışarıdan bakınca herşeye sahip gördüğümüz halde mutlu olmayan, yüzünde buruk bir gülüş ile hayatlarına devam ediyorlar. Hani "sahte mutluluk" dedikleri bir kavram var ya o tam bu duruma uyuyor işte. Instagram halleri var bir de, o da yakında psikolojik anlamda literatüre geçecek kanımca, belki de geçmiştir bile. Instagram'da görsellik ve nesnelliğe dayalı bir varoluş teması var. En şık, en göze hitap eden, en enerjik, en güzel, en çarpıcı, en lüx yaşayan enlerin dünyası. Ev hanımlığı, sofra düzenlemesi ile ilgili dahi çok sayıda profil var . Bazı paylaşımlar da obsesiflik had safhada da olsa, sebep değil sonuca bakmalı belki de kişi sosyal hayatını, günlük işlerini sekteye uğratmadan orada yarattığı sanal dünyasında mutlu ise, o da kabulüm. :) Bir arkadaşım vardı, hayalini "mutlu aile fotoğraflarına sahip olmak" olarak özetlemişti.  

Kişi nasıl mutlu oluyor ise öyle olmalı kanımca, çünkü öyle acımasız bir dünyada yaşıyoruz ki zorla mutlu olmaya sürüklüyoruz kendimizi. Hani sabahları yataktan kalkmak istemezsin erkenden ama robot gibi uyanırsın ve güne hazırlanmaya başlarsın ya işte hayatlarımız öyle oldu artık biraz da. 

Maddiyat çoğu zaman suçlansa da Mutluluk maddiyatla ölçüldü mü de uyuşturucu gibi bir etkisi oluyor daha  çok, ilk etapta mutluluk tavan ama zamanla azalıp gidiyor, daha da fazlasını istiyor mutlu olmak için. 

Mutlu olmak için yapmamız değil, yapmamız gerekenler var aslında biraz da.
Mutlu olmak için bırakmamız gereken 7 alışkanlık var:

1. Değiştiremeyeceğiniz şeyler için uzun süre üzülmeyin. Özellikle de günümüzde, toplumumuzda maalesef her gün kötü bir haber alabiliyoruz, üzülmemek elde değil çoğu zaman, ama yaşam devam ediyor. Değiştirebileceğiniz şeylere odaklanın.
2. "Karamsar" iç sesinizi de dış sesinizi de susturun. Mütevazi olma gerçek sanırlar demişler, sizde kendinizi sürekli başkaları yanında kötülerseniz, inanırlar. İşin kötü buna kendiniz de iyiden iyiye inanırsınız.
3. Başkalarını suçlamayı bırakın. Haklı da olsanız sürekli birilerini suçlamanın faydası yok, enerjinizi kötü olan için harcamayın.
4. Değişimden kaçmayın. Mevsimler, ülkeler, insanlar değişiyor. Değişimi yadırgamak direnmek yerine uyum sağlamalı. Mevlana'dan günümüze gelen değişmeyen öğreti bize "değiş" diyor.
5. Planlarınızı, hayallerinizi, isteklerinizi ertelemeyin. Başarılarını kutlayan mutlu insanlar, bugünün işini yarına bırakmamış olanlar . Bugün harekete geçmezseniz, hayalleriniz hep hayal olarak kalacak.
6. Geçmiş ve gelecek arasında sıkışıp kalmayın. Anı yaşayın, anı en iyi şekilde değerlendirin. Geçmişi de geleceği de şu anda hazırlıyorsunuz.
7. Nankör olmayın. Tamah etmeyen çoğu bulamaz demişler. Şükrettikçe, elimizdekinin kıymetini bildikçe, herşeyin daha da güzelleşeceğine inanın.

Sizlerinde kendi listesi var mı? Varsa paylaşır mısınız?

Yazımı beğendiyseniz paylaşmayı unutmayın, çok mutlu olurum :)